Çocuklara doğa eğitimi: Ekofobiyi Aşmak

Çocuklara doğa eğitimi için evinizin bahçesinden ve sokağınızdaki ağaçlardan başlayın. Eğitimci David Sobel, çocuklara doğa ve çevre eğitimine yönelik yazdığı “Ekofobiyi Aşmak” adlı kitabında bizlere “önce yakın çevrenizden başlayın” diyor.

Yeni İnsan Yayınevi eğitim serisinden İlknur Urkun Kelso çevirisiyle yayınlananan “Ekofobiyi Aşmak – Doğa Eğitiminde Kalbin Yeri” kitabını Yeryüzü Derneği’nden Ceyda Saygıner ile radyoda konuştuk. Dinlemek için yukarıdaki Oynatıcı/Player butonuna tıklayın.

Ceyda Saygıner ekofobiyi şöyle tanımlıyor: Bizi biz yapan doğal ekolojik çevremizden uzaklaşmanın yarattığı, kentlerde kendimizi kapattığımız “hijyen” ortamlarda doğanın bize yabancı gelmesi.

Evimizi karınca bastığında sinir krizleri geçirmek, yeşillik alan yakınlarında tesadüfen mutfağa küçük bir kertenkele misafir olduğunda ne yapacağımızı şaşırmak, belki yolda yürürken yanından geçtiğimiz erik ağacının farkına varmamak.

Kitabı ilk okuduğunda en çok şaşırdığı konu, dünyanın her yerinde ekoloji ve çevre eğitimlerinde çocuklara bulundukları yerden çok uzaklardaki doğadan söze edilmesi olmuş. Çocuklara büyük bir umutsuzluk hali ile Amazon Ormanları, Yağmur Ormanları, kutuplar, küresel ısınma benzeri konular anlatılıyor.

Çocuklara Doğa Eğitimi için empatinin önemi

Dünya çocuklarına negatif bir çevre bilinci veriliyor. Atıkları nasıl değerlendireceğiz? Enerji kaynaklarımız tükeniyor. Eyvah ne yapacağız?

Ekofobi kitabı; doğa eğitiminde korkutmadan ve Amazonlar’daki ağaçlar yerine önce bahçemizdeki vişne ağacı ile başladığınızda çocukların doğa ile daha iyi empati kurabileceklerini anlatıyor. O vişne ağacına çıkarak, vişne toplayarak, vişne ile reçel yaparak çocuklar doğa ile daha kolay empati kurup doğayı daha çok seviyor. Böylece yakın çevrelerindeki doğayı korumak için gerekirse “katılımcı demokrasi” adımları atarak harekete geçebiliyor, çok yaratıcı projeler geliştirebiliyorlar.

Çocuklara Doğa Eğitimi

Kitapta çocuklar ve kuşlarla ilgili bir örnek var. “Kuş seslerini duyur musun? Bu kuşun adı ne biliyor musun?” diye sorduğumuzda, çocukların algısının buna çok açık olmadığı ve konuya ısınmadıkları araştırma ile tespit edilmiş. Bir anaokulu öğretmeninin çocuklarla yaptığı etkinilik örneğine değiniliyor. Öğretmen kuşların adı ve cinsi gibi bilgiler vermek yerine, çocuklardan kartona birer kanat çizmelerini istiyor. Sonra kanatları sırtlarına bağlayıp kuşların nasıl uçtuğunu algılamak için hep beraber uçuşuyorlar. 🙂

Basit gibi geliyor ama çocukları daha 5-6 yaşında öyle çok teknik bilgiler ile dolduruyoruz ki. Herşeyi bilmeleri yönünde zorluyoruz. Oysa ki onların doğayı algılamaları için böyle basit çalışmalar yeterli.

Çocuklar kendilerini doğada bir hayvanın yerine koyuyor ve grup arkadaşları ile birlikte kısa bir süre onun hayatını empati kurarak algılamaya çalışıyor.

Çocuklara Doğa Eğitimi için “Zaman Vermek: Doğa ile İlişkiye İzin Vermek”

Kitapın “Zaman Vermek” bölümünden bir alıntı: Eğer çocukların gelişmesini, gerçekten güçlenmelerini istiyorsak, o zaman dünyayı kurtarmalarını istemeden önce onu sevmelerine izin verelim. Belki de Thoreau “ağaçlar başlangıçta ne kadar yavaş büyürse merkezleri o kadar sağlam olur, ve bu insanlar için de geçerlidir.” derken bunu kastetmektedir.

Çocuklar için Doğa Eğitimi

Ekofobi kitabının yazarı David Sobel, öğretmenlere ve ebeveynlere çocukların doğal yatkınlıklarına hitap eden çevre eğitimi stratejileri sunarak, çocuk gelişiminin farklı aşamaları dikkate alındığı taktirde, farklı yaş gruplarındaki çocukların algısal becerilerini ve psikolojik ihtiyaçlarını göz önünde tutan, uygun çevre aktiviteleri ve erişilebilir ekolojik kavramlar bulunabileceğini ortaya koyuyor.

Buradaki püf nokta, dünyanın içinde olduğu sıkıntıların yükünü çocukların omuzlarına bindirmeden önce, onların kendi evlerinin civarındaki doğa ile yakın bir ilişki kurmasına izin vermektir.

Çocuklar fiziksel ve duygusal olarak doğa ve çevre ile aralarında bir bağ hissettikten sonra, olguları araştırma ihtiyacını zaten kendiliğinden hissedecek ve hem geçmiş nesillerin bıraktığı yaraları sarmayı, hem de gelecek için uygulanabilir, sürdürülebilir pratikler ve politikalar geliştirmeyi görev edineceklerdir.

Yazar hakkında:

David T. Sobel, Antioch New England Fakütesi’nde Eğitim Bölümü öğretmen sertifikasyon programları direktörü ve Çevre Eğitimi Merkezi’nin Eş-direktörüdür. Harrisville Çocuk Merkezi’nin kurucularından olan Sobel çeşitli devlet okulları ve özel okulların yönetim kurullarında yer almış ve Encounter: Education for Meaning and social Science dergisinin yayın kurulu üyesidir.

Yayınlanmış kitapları arasında Children’s Special Places ve Mapmaking with Children: Sense of Place Education for the Elementary Years yer almaktadır. Temel ilgi alanları gelişimsel aşamalara uygun bilim, sosyal bilim ve çevre eğitiminin teşvik edilmesidir. Eşi ve iki çocuğuyla New Hampshire’ın güneybatısındaki Monadnock bölgesinde yaşamaktadır.

Daha fazla bilgi için: www.yeniinsanyayinevi.com

CEVAP VER